Sermaye Piyasası Kurulu başkanlığından ayrılan Doğan Cansızlar'ın öyküsü

DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti döneminde SPK Başkanlığı’na atanan Doğan Cansızlar, görev yaptığı süre içinde adı şaibelerle anılmayan başkan olarak tanındı. Ancak görevden ayrıldıktan sonra Cansızlar, içi boşaltılan ve borsada manipülatif işlemlerle yatırımcıdan para tokatlamayı amaç edinen CLK Holding yönetimine girdi. Cansızlar bir süre sonra yönetimden istifa etti. Ama sorumluluktan kurtulamadı. Şirketi batıranlar hakkında suç duyurusunda bulunan SPK, Cansızlar hakkında da dava açılabileceğini duyurdu. SPK yönetiminde görev alan birçok isim, sonradan halka açık şirketlerin yönetimine giriyor. Ne hikmetse bu şirketler ya batıyor ya da manipülatif işlemlerle anılıyor.

Halka açılma, sermaye artırma gibi işlemleri denetlemekle yükümlü kılınan SPK, özellikle 2010 sonrası tartışılır hale geldi. Bu dönemden sonra borsaya açılması mümkün olmayan zayıf sermayeli şirketlerin halka arzına izin verilmesi, halka açılan şirketlerin bir süre sonra, önce gözetim pazarına atılması ve sonradan kotasyondan çıkarılması, matruşka şirketler denilen aynı gruba ait ve aynı sektörde iş yapan birden çok şirketin piyasadan para toplamak için halka açılması bu dönemde oldu. Bir başka tartışılan konu ise SPK’de başkan, yönetim kurulu üyesi ve uzmanların kurumdan ayrıldıktan sonra borsada işlem gören, gerçekte batık şirketlerde görev alarak yatırımcıların yanıltılmalarında pay sahibi olmaları.

SPK’de DSP-MHP-ANAP koalisyonu döneminde SPK başkanlığı görevine getirilen ve görev süresi boyunca da adı şaibeli işlerle anılmayan Doğan Cansızlar, başkanlık görevinden ayrılmasından sonra CLK Holding’de yönetim kurulu üyesi olmuştu. 

YATIRIMCILARI YANILTIP PARALARI TOPLADILAR

CLK Holding’in hikayesi, daha önce halka açılan Karkim’i satın almasıyla başlamıştı. Halka açık Karkim’i satın alan Murat Çelik, kendisine ait Çelik İplik firması ile birleştirerek CLK Holding olarak borsada işlem görmeye başladı. Bu süreçte Doğan Cansızlar da Holding’in yönetimine girdi. Ancak CLK Holding sahibi Murat Çelik ile borsanın ünlü dolandırıcısı olan ve halka açık pek çok şirketi batıran Ayhan Öztürk’ü de şirkete alarak CLK Holding’e bağlı şirketlerin içi boşaltıldı. Diğer yandan borsada hileli işlemler yaparak, yatırımcıları da yanıltarak paralarını topladılar. 

Doğan Cansızlar, bir süre sonra şirketten ayrıldı. Şirkette yapılan hileli işlemler ve ortakların şahsi hesaplarına para transferleri SPK’nin radarına takıldı. SPK’nin 25 Ocak 2015 tarihli bülteninde, CLK Holding A.Ş. şirketlerinin zarara uğratılması nedeniyle Murat Çelik, Ayhan Öztürk’e 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155’inci maddesi gereğince suç duyurusunda bulunulması kararı kurul tarafından alındı.

SPK ayrıca CLK Holding AŞ.’nin (Şirket) sahibi olduğu, kayıtlı değeri 2.048.439 TL olan taşınmazın, usulsüz ve haksız bir şekilde devredilmesi ve şirketin en az bu tutarda zarara uğratılması dolayısıyla zarar gören yatırımcıların, söz konusu taşınmazın devrine ilişkin yönetim kurulu kararında imzaları bulunan yönetim kurulu üyeleri Osman Şişmanoğlu, Ayhan Öztürk, Doğan Cansızlar ve Tarık Tekin hakkında dava açabileceklerini kamuoyuna duyurdu. 

Borsa İstanbul, 30 Kasım 2015’teki KAP açıklamasında CLK Holding’in hisselerini sürekli olarak işlem görmeye kapattı. KAP açıklamasında aynı gün CLK Holding dışında Hitit Holding, Ar Tarım, Favori Dinlenme Yerleri, Mango Gıda, Ericom Telekomünikasyon ve  Latek Lojistik payları sürekli olarak işlem görmekten men edildi.

HER TAŞIN ALTINDAN AYHAN ÖZTÜRK ÇIKIYOR

Şirketleri önce borçlandırarak alan Ayhan Öztürk, ne hikmetse aldığı şirketlerin yönetimine girmiyor. Hileli yöntemlerle ele geçirdiği şirketlerin çekleriyle içini boşaltan Öztürk’ün bugüne kadar batırdığı halka açık şirketler arasında Latek Lojistik, Ar Tarım, CLK Holding ve Ericom bulunuyor.

Ayhan Öztürk’ün, CLK Holding’in haksız ve usulsüz işlemlerle yaklaşık 13 milyon lira ve 500 bin dolar hortumladığı biliniyor.

Borsada çok sayıda şirketin kottan atılmasına neden olan, binlerce kişiyi mağdur eden Öztürk, 2014 yılında halka açık CLK Holding’in bağlı ortaklığı Çelik İplik’te yaptığı işlemlerden dolayı hüküm giydi. SPK’nin suç duyurusu üzerine açılan kamu davasında toplam 12 bin 939 TL ve 480 bin ABD doları tutarındaki mal varlığının usulsüz yollarla aktarması suçundan üç yıl dört ay hapis cezası, 124 milyon lira da para cezası aldı.

Burada sorgulanması gereken Doğan Cansızlar gibi SPK Başkanlığı yapmış birinin böyle bir şirkette nasıl görev aldığı.

Aslında BDDK Kurucu Başkanı Zekeriya Temizel’in getirdiği BDDK Etik Yasası benzeri bir yasanın, SPK için de getirilmesinin artık şart olduğunu, zira SPK’den ayrıldıktan sonra halka açık şirketlerde, özellikle de sermaye gücü zayıf şirketlerde görev alan yöneticilerin oldukça fazla olduğunu görüyoruz. Aynı durum Borsa İstanbul için de geçerli. Pek çok borsa yöneticisi emekli olduktan ya da görevden alındıktan sonra kapağı bu şaibeli şirketlere atıyor.

Bu şirketlerin, eski SPK ya da borsa yöneticilerinin uzmanlıklarından ziyade görev yaptıkları eski kurumlarıyla ilişkilerinden yararlanmayı düşündüğü açık.

ESKİ BORSA YÖNETİCİLERİ KAPIŞILIYOR

Verusa Holding CEO’su Ömer Özbay, 2003-2011 yılları arasında Borsa İstanbul’da başkan danışmanlığı ve Takasbank Yönetim Kurulu danışmanlığı yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanlığına kadar yükselmişti. Şimdi Verusa Holding’de yönetici. Yine aynı holdingde bağımsız yönetim kurulu üyesi Sezai Bekgöz de daha önce 1983-1992 yılları arasında Sermaye Piyasası Kurulu’nda, 1992-1998 yılları arasında Borsa İstanbul’da Teftiş Kurulu başkanı; 1998-2007 yılları arasında Borsa İstanbul başkan yardımcısı olarak görev yapmıştı. Dr. Sezai Bekgöz, 2007-2016 yılları arasında Takasbank genel müdür yardımcısı olarak görev almıştı.

Peki Verusa Holding gerçekte kimin?

Borsanın en büyük manipülatörlerinden SPK tarafından, hakkında birden çok kez suç duyurusunda bulunulan Nihat Özçelik’in.

Nihat Özçelik, borsada pek çok şirketin halk arzında danışmanlık yapan biri. Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun SPK Başkanlığı sırasında adeta coşmuş. Tam 13 şirketin halka arzını gerçekleştirmiş. 

Bu şirketlerin büyük bir kısmı  yazılım ve enerji şirketleri. Büyük bir kısmı da “matruşka şirketler” dediğimiz türden.

Yukarıda sözünü ettiğimiz hileli işlemler yüzünden borsadan atılan ve yatırımcılarını mağdur eden Ericom’un arzını da o gerçekleştirmişti.



Kaynak-https://www.cumhuriyet.com.tr/yazi-dizileri/sermaye-piyasasi-kurulu-baskanligindan-ayrilan-dogan-cansizlarin-oykusu-1976231?