THODEX KAMUOYU DUYURUSU!

Başta Thodex müştekileri olmak üzere, değerli halkımız, Thodex şirket yöneticisi Müvekkil Faruk Fatih Özer’in yurt dışına kaçarak sözde yüz binlerce müşteriyi, 2 Milyar dolar tutarında dolandırdığı iddialarından sonra hakkında “nitelikli dolandırıcılık" iddiasıyla başlatılan dava kapsamında, dosyanın geldiği aşama itibariyle kamuoyunu bilgilendirme zorunluluğu hasıl olmuştur. Dosya kapsamında alınan uzman mütalaasıyla ortaya konduğu üzere,

04 Mayıs 2022 - 13:18

 

 

1. Dosya kapsamında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu oluşmamıştır.

Çünkü; Suç işleme amacıyla örgüt kurma suçunda bir örgütsel faaliyet ve bu faaliyetin sürekliliği aranmaktadır.

Oysa Thodex şirketi 2017-2021 yılları arasında yasal statüde, devletin kendi MASAK, SPK ve Maliye Bakanlığı kurumlarının her yıl hukuka uygunluk denetimi yaptığı üzere örgütsel değil, yasal ve ticari bir faaliyet göstermiştir.

Dolayısıyla ortada suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt olmayıp bu durum, bizatihi devletin kendi kurumları eliyle doğrulanmıştır.

Suç eylemi olup olmadığı değerlendirmesine konu hareket “sistemin kapanması” olmak suretiyle tek bir hareket olduğu için bu hareket de niteliği gereği süreklilik arz eden bir faaliyet olarak nitelendirilemeyecektir.

Somut olayda Müvekkilin, dosyaya konu Thodex şirketini suç işlemek amacıyla kurduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi suç işlemek amacıyla kurulmamışsa da daha sonra bu amaç doğrultusunda hareket etmiş olduğuna dair de herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.

Dolayısıyla dosya kapsamında suç örgütünün varlığı için bulunması gereken unsurlar bulunmamaktadır. Suç örgütünün olmadığı bir dosya kapsamında suç örgütü liderinin de olması mümkün değildir.

 

2. Dosya kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçu oluşmamıştır.

Çünkü, dolandırıcılık suçu için failin hileli hareketlerle (yani nitelikli bir yalanla) birilerini kandırması ve bu kandırma sonucu kendisine yarar sağlaması gerekmektedir.

Ancak Müvekkil Faruk Fatih Özer tarafından kurulan Thodex firmasının faaliyetleri sırasında gerçekleşen herhangi bir hileli hareket mevcut değildir.

 Şöyle ki, şirket faaliyet dönemi içerisinde kullanıcılara herhangi bir konuda yalan söylenmemiş, her kullanıcı imzaladığı kullanıcı sözleşmeleriyle kendi istek ve iradeleri ile işlem yapmış, kendi istekleriyle söz konusu kripto para borsasına para yatırarak burada cüzdan oluşturmuştur.

Nitekim Thodex de diğer kripto borsaları (Binance, Paribu, BtcTurk) ve bankalar gibi bünyesinde bulunan kripto paralar kapsamında kullanıcıların izin verdiği ve zaten bildiği üzere ticari faaliyette bulunmuştur.

Zaten Thodex, bir anda çok sayıda müşteri talebine karşılık vermemesi neticesinde çökmüş, bir başka deyişle iflas etmiştir. Yani, 2017-2021 yılları arasında herhangi bir sıkıntı yaşanmadığı yerde, Müvekkil daha sonra müşteri taleplerini karşılayamaması üzerine esasında basiretli bir tacir gibi davranamamasından kaynaklı olarak tek bir hareketle sistemi kapatmış olup bunun nitelikli dolandırıcılık olarak değerlendirilemeyeceği ortadadır.

Zira Müşteriler tarafından para teslimi sırasında herhangi bir sorun yoktur ve uyuşmazlığa konu esas hareketin gerçekleşme anı sistemin kapanmasıdır.

Dolayısıyla Müvekkil iddia olunduğu gibi nitelikli dolandırıcılık suçunun faili olamayacak, belki burada güveni kötüye kullanma şartları değerlendirilebilecektir.

 

3. Dosya kapsamında suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu oluşmamıştır.

Çünkü, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunun oluşabilmesi için öncül bir suç olması ve bu suçtan elde edilen bir gelirin var olması gerekmektedir.

Kullanıcıların kendi istekleri ile şirkete para yatırdıkları göz önüne alındığında dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı, söz konusu iş ve işlemlerin sistemin kapandığı tarihe kadar herhangi bir suça vücut vermediği, bu nedenle elde edilen paraların suçtan elde edilen gelirler olmadığı gözetildiğinde (yani öncül suçun bulunmadığı) suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunun oluşmadığı aşikardır.

 

4. İddiaları kabul etmemekle birlikte müvekkil 2027 kez defa cezalandırılamaz.

Çünkü, Dosya kapsamında meydana gelen olay akışı içerisinde Müvekkil tarafından TCK kapsamına konu olabileceği değerlendirilen hareket “sistemin kapatılması ve yurt dışına gidilmesi” olup, söz konusu hareket doğal hareket kavramı uyarınca iki hareket sayısı içermekte olup bu hareket, TCK’nın kabul ettiği sistem ile Yargıtay kararları uyarınca “hareketin doğal tekliği ilkesi” kapsamında tektir.

Bu nedenle dosya kapsamında Müvekkil hakkında bir suç işlediğine kanaat getirilirse TCK m. 43/2 kapsamında aynı neviden fikri içtima hükümleri uygulanacaktır.

Yani, müvekkil iddia olunduğu gibi 2027 kez değil ancak tek bir suçtan bir kez cezalandırılabilecektir.

 

5. Zararların giderilmesi: Ana dosya kapsamında 2027 müştekiden 831 kişinin MASAK kapsamında yer alan toplam ₺66.624.570,20 TL zararlarının giderimleri sağlanmıştır


YORUMLAR

  • 0 Yorum